To guess or conjecture
Sorunu sor hemen cevaplansın.
to guess or conjecture teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- aim
- {i} hedefleme
Sadece şöhreti hedeflemek yanlıştır.
-It is wrong to aim at fame only.
- aim
- {i} nişan alma
Silahımla bir ayıya asla nişan almadım.
-I have never aimed at a bear with my rifle.
- aim
- {i} erek
- aim
- hedef almak
- aim
- amaçlamak
Eğitim potansiyel yeteneklerini geliştirmeyi amaçlamaktadır.
-Education aims to develop potential abilities.
Onlar toplumlarda huzursuzluk çıkarmayı amaçlamaktadır.
-They aim to stir unease in societies.
- aim
- {f} hedefle
O, hedeflediğimiz şey.
-That's what we're aiming for.
Yeterince yüksek hedeflemiyorsun.
-You're not aiming high enough.
- aim
- hedef
Barack Obama, nükleer silahlarla ilgili uluslararası bir yasaklamayı hedefliyor, fakat tüm savaşlarda onlara karşı değil.
-Barack Obama is aiming for an international ban on nuclear weapons, but is not against them in all wars.
Ülke ithalatını azaltmayı hedefliyor.
-The country is aiming at decreasing its imports.
- aim
- take aim nişan almak
- aim
- {i} gaye
- aim
- amaçla
O bir aktrist olmayı amaçladı.
-She aimed to become an actress.
Bu metin yeni başlayanlar için amaçlanmıştır.
-This text is aimed at beginners.
- aim
- emel
- aim
- {f} yöneltmek
- aim
- maksatsız
- aim
- aimless gayesiz
- aim
- nişan tahtası
- aim
- nişan/hedef
- aim
- {i} maksat
- aim
- (fiil) hedeflemek, nişan almak, kastetmek, niyet etmek, yöneltmek, doğrultmak, çalışmak ( e), fırlatmak (füze)
- aim
- (Askeri) NİŞAN ALMAK: Herhangi bir silah, mermi, bomba vesaireyi, hedefe isabet edecek şekilde tevcih etmek
- aim
- aim hedefle/nişan al
İlgili Terimler
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.